12 Haziran 2009 Cuma

ANNEANNEMİN ANNELER GÜNÜ PASTASI


ANNECİĞİMİN ELLERİNE SAĞLIK :))

- MERCİMEK KÖFTESİ -
- İLK EKMEK DENEMEM(BU BANA AİT :)) -FRANSIZ EKMEĞİ

- PATATES YUVASINDA HAVUÇ -


- MEKİK -



- PİRİNÇ SALATASI -





- KEDİ DİLLİ TRAMİSU
-




- PATATES SALATASI -






30 Mayıs 2009 Cumartesi

Sınavlar,sınavlar,sınavlar...Ders ders,ders...Offf !!! oldum olası sevmemişimdir ders çalışmayı.Ders çalışmaya da başlamanın ayrı bir eziyeti :) Kendini bir kaptırdın mı gerisi zor bir iş değil,kendini bir anda çalıştığın konunun tarihi içinde buluyorsun.[Bende öyle oluyor :)] Uygarlık Tarihi ne ders be kardeşim(biraz argo oldu mu ne...?) Hayatım boyunca zorlandığım "matematik dışında" bir ders hatırlamıyorum.Homo erectuslar,Homo Heidelbergensis ler,Homo neanderthalensis ler,Julius Claudius lar,Flovius lar,Mısır uygarlıkları,Hacepsut hanımefendi :)ve daha fazlası işte...Belki kiminiz gülecek.Sen buna zor mu diyorsun diye ama tek başına,hoca anlatmadan,kendi kafana göre çalışınca biraz zor oluyor işte.Kitaba göre bazı konulara daha fazla ağırlık verip çalışıyorsun fakat ondan sonra sınavda alakası olmayan "nerden bulmuşlar bunu kitapta" diyebileceğin sorular çıkıyor malesef.Bu sınavı geçmek için günlerce çalıştım ben yaaaa geçmem lazım,bir önceki sınavlara göre çalışıyorsun bu sefer de soru stili değişiyor.Sinir bir şey.Bakalım sınav sonuçlarında neler başarmışım.Yarın ki sınavım için de dualarınızı bekliyorum :)

Hayatın sürprizlerini görmeye devam edeceğiz...HOŞÇAKALIN!!

17 Mayıs 2009 Pazar

Hayatımdaki tuhaf "olmazlar"... Sıkıcı,iç gıcıklayıcı,sinir bozucu...Hiçbir zaman isyan etmedim,etmemeye çalışıyorum.Niçin,neden diye sormadım,bir hayır vardır diye.Olur olmaz çıkan aksaklıklar,olur olmaz sürprizler artık beni şarşırtmıyor.Çünkü alıştım artık.Alıştım,alışmaya mecburum.

ALIŞTIM ARTIK

İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Hayalini kurduğum hayat bu değildi.
Karşında duran adam,aslında koca bir yalan.
İçtikçe kendine inanan,zaman zaman.
İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...
İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Sen olmadan yanımda biraz eksiğim.
Alemin gözünde eksik olmam mı ayıp?
Ömür kısa ayrı geçen bir an kayıp...
İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...
Demir Demirkan

9 Mayıs 2009 Cumartesi










Bugün, bir senenin (bana göre)en anlamlı günlerinden birini yaşıyoruz. Bugün “Anneler Günü”.İnsanlarımız için değerli olan varlıklar, annelerimizin en güzel günü. Anne sevgisinin bir güne sığdırılması ise kötü bir şey olsa gerek. Değerlerini, sadece bir günde anlayanlara yazık? Bu günün anlamı sadece 9 ay çocuğunu karnında taşımak değil. Çocuğunun her anını dantel gibi işleyerek tam hayatının ortasına koymak, çocuğuna değer vermek… Karşılığı olmalı elbette. Anneler için bu kadar emeğin karşılığını ödememiz bence zor. Elimizden geleni en azından yapmalıyız.(değil mi?) J)
Klişeleşmiş sözcüklerden, cümlelerden uzak durucam bugün. Canım annem, güzel annem… Vb. Sözler sahte gelir oldu artık. Kalpteki sevgi ile, gösterilen saygı ile daha da mutlu ederiz bence.
Tarif edilemez bir sevgi bu, kim bu kadar birine daha bağımlı bir sevgiye sahip olabilir ki? Annecim benim yüreğindeki sevgi sonsuz denecek kadar büyük, tarif edilemez bir şekilde, hiç ayrıma yer vermeden, kalbinde aç olan çocuklarına bolca konaklama yeri olan Allah ımın en güzel kulları. Hayranım sana annecim.


Annecim iyiki varsın. Sen bitanemizsin.
Hayatımızsın. Seni seviyoruz.
ANNECİM ANNELİĞİNİ KUTLARIZ.
Cennet bir adım kadar ayağının altında olsun.
SENİ SEVEN BEBEKLERİN
SERHAT&SEDA


Annedir yüreği fazla dayanamaz.

Herkes bıksa benden annem bana doymaz.

Öper besler beni unutur kalbinde.

Annem burada olsun bana bir şey olmaz..

Hergün bakar bana kusurumu görmez.

Günler gece olsa o ışığı sönmez.

Ellerim büyüdü avuçlarında.

Bi tek annem olsun bana bişey olmaz…





ANNE KİMDİR / NEDİR ?

Tüm annelere ve adaylara :)

Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış bu yazıyı siz de okuyun :

ANNE, dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır. Karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir! Ne kadar üzsen de 10 dakika sonra seni affeden zarif bir memeli türüdür, yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan, kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır, meleğin süt verebilenidir. Yarasın diye muhallebinin içine ciğer katarak çocuğuna yediren, manyaklık derecesinde yaratıcıdır.Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için elindeki tencere ve tavalarla maymunluk yapabilen kişidir, kafayı çocuklarıyla bozmuş, göbek bağı kopsa da yürek bağı asla kopmayan, sevgi dolu fedakâr insan dişisidir, bulaşık, ütü, vb yaparken bile otomatik olarak çene çalan, KENDİ KENDİNE KONUŞAN, anne ne diyon dediğinizde 'SEN KENDİ İŞİNE BAK, Bİ DE SENLE UĞRAŞMAYAYIM' şeklinde asortik cevaplar verendir.'Ulen eve bir gece geç gelsek vır vır vır' şeklinde kadın dırdırı denen mereti erkeklere daha küçükten belletendir, yemek uzmanı, düzen insanı, bilgili, kültürlü - her şeyi bilen şahsiyettir.Yavrularını yol tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir, dizi incidir lakin gerektiğinde laf sokma dalında da birincidir.Sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde, 'amaaan ben sana daha güzelini bulurum' diyebilen komik bir karakterdir,'Oğlum aradım yoktun. Bende mesaj atayım dedim sana. Gelince ara beni emi aslan evladım”.Şapkasız çıkma o karılarla. Kara börülcem benim öptüm, annen'' şeklinde mesajlar atabilen, teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen, kafasına göre yorumlayan bilişim düşmanıdır, > *** ama... Ama dünyanın en güzel kucağına sahip, en güzel kokan, harikulade bir varlıktır ***olmadık yerlerde' iyi ki doğurmuşum ulen seni!' diyen ve benim hatırıma benimle freddy mercury dinleyen bir sabır ağacıdır, evlatlarını asla ayırmayan, aynı zamanda birbirinden koruyan güç abidesidir.Evde bir yere uzandığınız an orada temizlik yapacağı tutan,temizlik konusunda kayışı kopardığından temizlikçi gelecek diye evi temizleyen balans ayarı kaçmış temizlik manyağıdır, mutfakta yaşayan, evde herkesi idare eden ve geceleri baba denen yasal sevgilisiyle sevişen bir tür canlıdır, iyiliğin, merhametin, acayip bir şefkatin, sadakatin,sevginin güçlerini birleştirdiği sonsuz bakiredir !!Oğlunun damat -kızının gelin olduğunu görünce, çocuğu mezun olunca, çocuğu gol atınca, çocuğu hasta olunca, çocuğu askere gidince, asmalı konağı seyredince, dolar yükselince velhasıl buna benzer ota-boka bir sürü şeye ağlayabilen, bu mesajı okurken duygulanıp - gözleri dolabilen, ağlamaya meyilli bir yapısı olan duygu pınarıdır.Son kiiii üç dört;Uzakta dursa da yakın hissedilen, canı hep istenen, asla vazgeçilmeyen, dizinin dibinde olmak istenen, evlatların varlığını varlığına armağan edebileceği, *** ıslak - kuru ama heeeep duygulu***en önemlisi; kıçı başı oynamayan tek kadın modelidir...

TÜM ANNELERİN VE ANNE ADAYLARININ ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN.HENÜZ ANNE OLAMAYANLARA DA ALLAH EN KISA ZAMANDA ANNELİK DUYGUSUNU TATTIRSIN !!!

3 Mayıs 2009 Pazar

SANA BAKMAK

Link: Yılmaz Erdoğan - SANA BAKMAK




Bu ara çok sık ve severek dinlediğim Yılmaz Erdoğan'ın şiirini sizlerle paylaşmak istedim.

umarım, BEĞENECEKSİNİZ!!

1 Mayıs 2009 Cuma

ŞİMDİ BİRŞEYLER YEMEYE NE DERSİNİZ? :))











Anneciğimin güzel gün mamaları :)

24 Nisan 2009 Cuma

MEMLEKET İSTERİM

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

Cahit Sıtkı TARANCI

22 Mart 2009 Pazar

BUGÜN MUTLAKA ŞİİR OKUYUN!!

Şiir Günü;
Duygularımızı anlatma çabasıdır,kısasıdır belki de duygularımızın,kafiyeli-rediflidir,ölçüsüzdür kimi zaman,mutlaka kendimizi bir cümlesinde bulduğumuz uzun bir yolun kısaltma yoludur,çıkmaz bir sokağıdır sevene göre:)).Aşık değilim,şiirin sadece müptelasıyım;çünkü korkarım aşkımın kül olmasından,zamanla biteceğinden.Sadece bir hoşlantıdır benim için.En çok da okumaktır beni keyiflendiren.yaa sizin için nedir şiir?

Dünya Şiir Günümüz Kutlu Olsun!!
HATIRLATMA
Soldurma açan çiçeği
Hatırlatma gelmişi geçmişi
Sevdirme Mecnun’u Leyla’ya
Yakıştırma sabahı akşama
Alıştırma Güneş’i bana
Sevdirme artık kendini bana
Sus artık sus!
Söyleme bir şey
Sözlerdir seni yalanlayan
Gözlerdir beni aldatan
Masum bakışlardır beni benden alan
Bahçemizdeki ağaçlardır bize şahit olan
Gelinmiştir sona artık
Son bulmuştur artık bizi anlatan
Bu keder dolu roman.
Seda.........

20 Mart 2009 Cuma

MERHABA!!

Kurslar,dersler,.... derken bir de malum açıköğretim sınavları yaklaştı.Doğrusunu söylemek gerekirse hem canımın istememesinden hem de bu yoğunluğumun sırasında yazmaya vakit bulamadım,siteme bayadır birşeyler ekleyemedim.Özrü bir borç bilir:) bundan sonra yazılarıma devam etmeye çalışıcam inş. :))))
Uzun bir süre önce okumuş olduğum,çoook hoşuma giden,Volkan Konak'a ait olduğunu bildiğim mükemmel bir şiir.Bu yazmış olduğu şiiri paylaşmak istedim.Sizinde hoşunuza gideceğinden eminim.Düşüncelerini şiire öyle güzel aktarmış ki hayran kalmamak elde değil.Haydi buyrun şiiri okuyalım.

MARTI YÜZLÜ

Deniz kıyısında bir martıyla konuşurken görüyormuş dostlarım beni sürekli,
Bir kaptanım çünkü, kağıt gemilerden emekli

Gülemedim ki hiç hasta yatağının başında
Haberi bu yüzden yoktur annemin sol yanağımdaki gamzeden

Komidinin üstündeki ilaçların sayıları arttıkça
Kutularından yaptığım gökdelenin uzamasına seviniyorum
Ve bilmezdim
Annemin yaşantısındaki renkliliğin
Yalnızca raflara dizili kavanozların içindeki reçeller olduğunu

Bilerek mi yanına almadın giderken
Başının yastıkta bıraktığı çukuru
Güveniyordum oysa ben sevgimize
Vapur iskelesi ya da tren istasyonundaki saatin doğruluğu kadar

Beni senin gibi bir de annem terketmişti
Ki göbeğimde durur onun yokluğundan bana kalan çukur
Sıralanmış saksılar vardı limana bakan penceremizin önünde
Ve çiçekler arkasında ekmek kırıntıları serpen martı yüzlü bir anne

Terasta toplanan kadınlar limandaki beyaz geminin ışıkları yanınca
Dedikodusunu yapmayı unuturlardı
Tam o saatte sokaktan geçen yazlık sinemadaki biletçi kızın
Annesinin dizlerinin dibinden hiç ayrılmayan uslu bir çocuk gibidir
Limandaki deniz
Ama sokağa çıkıp dalga olmak geçer yüreğinden

Hiç bir bardakta dudak payı bırakmadınız bana
Bir kaşık sesini bile çok gördünüz şekersiz içerek çaylarınızı
İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine
Kendi başıma zor sığıyorum bugün
Büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne?

Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim
Ne de iyileştirebildim bir yaramı
Ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna
Bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna

Büyüklerle ben yapamıyorum
Çocuklar da almıyor beni oyunlarına
Devlet dairesinde yangından kurtarılmayacak sıkışmış bir çekmece gibiyim
Açılamıyorum sana

Kardeşiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen
Sen nasıl sevmezsin eşitliği
Yürürken düşen çoraplarını aynı hizaya getirmek için
Annen değilmiydi önünde diz çöken

Yol kenarlarındaki yağmur mazgallarını kumbara sanıp
Harçlığımı atardım
Bu yüzden en çok denizden alacaklıyım...

17 Şubat 2009 Salı

18 ŞUBAT ÇARŞAMBA

Bahçenize yazın çiçeklenen bitkilerin tohumlarını serpin.Bilginize...

VAT AR YU =)



İngilizce VAaaayy yandım... =)Kursa gidiyorum birşeyler öğrenmeye çabalıyorum.Öğreniyor muyum bir de bana sorun.Öğrenmeye çalışıyor,çalışıyor,çalışıyorum.Derste bana söz gelince hıık mık:) sesim gidiyor hepten.Olucak mı dersiniz?:))Yok hırsım var,çabalıyorum birşeyler olucak gibi.Aman şu açıköğretim ing. sınavımı geçiyim de başka birşey istemiyorum.Yanıma da kar kalır öğrendiklerim.Hadi bakalım.Çıktık bir yola,yolun sonu erken gelmez inş. =)))


Malum krizdeyiz bu durumun daha da kötüye gideceği söylentileri falan filan.İş yok yok yok.:(( İş arayanlar arasındayım ama bana da açılan bir kapı yok.Kaç tane iş görüşmesine gittim ama boşuna.İyi geçenler de oldu,çok güzel geçtiğini sandığım da.Gitiğim kursların bir faydasını şu ana kadar görebilmiş değilim.Bakalım ileride neler görücez,geçiricez.Böyle kurslar...idare etmeye çalışıyoruz.Gerçekten sıkıcı bir durum.tecrübe arıyorlar,donanımlı olunması gerektiğini söylüyorlar,çook donanımlı olunca işe almıyorlar....anlamadım bunlar ne arıyor,ne istiyorlar ANLAMADIM!!!Hayal kurup kurup hayallerimin suya düşmesinden sıkıldım.Artık iş aramıyorum.Önemsememek lazım herhalde,iş konusu hakkında çook kafa yormamak gerek herhalde.Çünkü zamanı gelince öyle güzel oluyor ki.Zamanı beklemek gerek o zaman.Ben de beklemeye başladım=)Bakalım ne zamana kadar sürecek.Hepimize bol şanslar :)....


13 Şubat 2009 Cuma

*SEVGİLİLER GÜNÜ ÖZEL SÜRPRİZ* NOLUUUUR TIKLAYIN!!!

http://www.arcelik2009.com/display.aspx?kod=LYSNYW8CETUPRSOGZJ46

Böyle sürüp gitmemeli bu sevda

Seni sensiz yaşamamalıyım günler boyu

Avunmamalıyım hayalinle saatlerce

Sana böyle yakınken!


Her gece ıslanmamalı yanaklarım

Şarkılarda bulmamalıyım kaderimi

Göz göz olmamalı yüreğim

Seni beklerken!


Gel! En tenha saatlerde çık sokaklara

Yalnız ol! Beni bekle! Dertleşelim seninle

Bitmeli bu hüzün, bitmeli bu keder

Mutluluk varken! ...


Bak! Gökyüzü mavi, yapraklar yeşil

Bu mevsim bir daha gelecek değil

Ayrılık mı? Yakışmaz bize

Daha dün aşkı ararken!


Bırak artık söylesin türküleri sevdamızın

Bırak yaşatalım içimizde o kör aşkı

Neden saklanalım?

Neden gizleyelim ki!

Sen beni, ben seni

Seviyor seviyorken!


Ahmet Selçuk İlhan

14 ŞUBAT



Kimine göre önemli,bana ise önemsiz :).Hediye alanlar,düşünmeyenler,bu günü önemsiz bulanlar...Benim öyle bir derdim yok.İlerisini bilemem...?Şu önemlidir ki (bana göre öyledir) birer para tuzağı olan birgün.Ya da telefonlarımızda da bulunan hatırlatma saati gibi düşünülebilir.Kendi için değerli olan sevgilisine her zaman hediye alabilecek kadar çooook sevmek.Bu sevmek de değil aslında.O insana değer vermek,aşk maşk değil,"geçicidir" genelde ama verilen değer,sahiplenme duygusu her zaman önde olmalıdır bence.


Eveeeet elbet herkesin bu özel güne ait bir düşüncesi mutlaka vardır.Ama yine bu günü düşünmeden,önemsemeden geçemeyiz dimi:)))


Sevgilisi olan,olmayan,sadece sevgili değil annesini,dostunu sevgili kadar özel bulan;




HERKESİN SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLU OLSUN!!!






*Çünkü ayrılık da sevdâya dahil , çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili!

Attila İLHAN

12 Şubat 2009 Perşembe




Saat 12:45 sıraları.Annem,anneannem: Bu sene çetin bir kış geçmedi dedik.Tam bunun üzerine bir rüzgar,bir yağmur... :)Ama bu sene kar yağsaydı çok sevinecektim.Layıkıyla kışı yaşayamadık gibiii.Bizi ısıtan değil (ceplerimizi :)yakan,doğalgaz derdinden kurtulduk -havalar güzel gerek yok- derken bu sefer gelen zamlar yine doğalgaz fatura tutarlarını düşürmeye yetmedi.Kışı ne kadar çoook sevsem de ne bileyim sıkıldım herhalde kasvetli havalardan.


İçimden bir ses "Yaz gel artık" diyor.Sessiz,sakin,kuş seslerinin hakim olduğu,yemyeşil çimlerin üstündeyken,bir yandan akan nehrin kenarında su şırıltısı eşliğinde kitap okumak.AaaaaYY AY :)Kışın biraz cazip geliyor tabi.Ama; biz nankör insanlar kışın yazı,yazınsa kışın gelmesini isteriz.Mesela beeen :))))


KIŞ; sınavlara hazırlanma;Ödev;Çalışma,para kazanma;Saklanma;Portakal,elma,;Ispanak;Film,dizi,Avrupa Yakası,Yaprak Dökümü.....;Annelerin tembih;Hasta olma;İğreeeenç kadın programları..... MEVSİMİ. Biraz sıkıcıymış galiba yaaaa:)))) Benim aklıma gelenler bu kadar sizin fikirlerinizi de bekliyorum.


( --------------------------------?--------------------------)

11 Şubat 2009 Çarşamba

Kokostarın Tarifi(Yapılmış Olan -Bir- (: Yorum Üzerine Yayınlamak İstedim.


MALZEMELER:

Hamuru İçin:
=>1 kahve fincanı kakao
=>2 yumurta (birinin akı iç malzemesine)
=>250 gram margarin
=>2 kahve fincanı pudra şekeri
=>1 pkt kabartma tozu
=>1 pkt vanilya

Aldığı kadar un içine:

=>2 su bardağı hindistancevizi
=>2 çay bardağı purda şekeri
=>1 yumurtanın akı (hamur malzemesinden alınacak)

Üst Süsleme İçin:

=>1 yemek kaşığı nişasta
=>1 yemek kaşığı kakao
=>1 yemek kaşığı şeker
=>1 su bardağı süt (birazı su olursa parlaklık verir)

YAPILIŞI:
Un dışında tüm hamur malzemesini karıştırın.

Un azar azar ekleyerek yumuşak bir hamur elde edin.

Ayrı bir kapta hindistancevizi, yumurta akı ve şekeri karıştırın.

Hamurdan küçük parçalar kopartarak yuvarlayın ve mümkün olduğunca ince olmasını sağlayarak içini açın.

İç malzemeden koyarak hamuru kapatın. Kapalı yeri alta gelecek biçimde yağlı kağıt serili tepsiye dizin. Fazla basık olmasınlar. Yuvarlak formu korumaya dikkat edin.

180 dereceli fırında kurabiyeleri pişirin.

Üst süsleme malzemelerini karıştırarak pişirin ve soğumaya bırakın.

Soğuyan kurabiyelerin üzerini soğuyan üst süsleme malzemesi ile süsleyin. (ucu sivri sıkma torbasıyla, ince uçlu bir huniyle ya da kalın bir poşete açacağınız küçük bir delikle yapabilirsiniz)

TARİF YEŞİl KİVİ SİTESİNDEN ALINMIŞTIR.RESİM İSE BİZE AİTTİR.ANNEM KENDİ ELCAĞIZLARIYLA YAPMIŞTIR :))

5 Şubat 2009 Perşembe


olmazz,one minuet,one minuet(dert açtı!) ben de çok komik bir hatıraya sebep olacağı kesin.Neyse bu ara gündemin sıkı takipçisiyim.Bu olayı nasıl değerlendirmeli bilmiyorum.Açıkçası değerlendirmek de istemiyorum.Düşünceler kendi içimizde saklı kalmalı,eeee malum seçimler de yaklaşıyor:)Siyaset benim harcım değil.Pek de sevmem yorum yapmayı zaten.İnsanlar sana ona göre cephe alırlar,her kafadan ayrı bir sürü ses çıkar vb. daha daha bu duruma dolu örnekler.
Bilgisayar kursuna gidiyorum.Bugün sunum yapma günü bendeydi.Pek istediğim gibi geçti diyemem.Uzun yapsaydım çoook uzun diyeceklerdi.Kısa yapınca da kısa yapmışsın oldu.Anlamadım...:(
Yarın kursum bitiyor.Üzülüyor muyum?-bilmiyorum-Belki tek üzüleceğim nokta tam layıkıyla geçmediğini düşünüyorum kursun.Arkadaşlıklar pek sıkı değildi bana göre Bunları hocam okumaz inş.((: İzmit Ahmet Elginkan da bir sürü kursa gittim.Haksızlık etmek istemem ama hemen hemen hepsi öyleydi.Diksiyon kursum hariç.Belki çoğunuz "çocuk gibi neler yazıyor" diyecek ama ne yapayım yazmayı seviyorum.Anlatmayı seviyorum.Kendimi seviyorum.Hocam sizi seviyorum!

Hayat karmakarışık...Tuhaf,değişik,bildiğin gökkuşağı.İstediğin her renk elinde mevcut.Fakat sen ne istersen değil o,ne istersen sana hediye etmekte.Dışarıdan harika,çok güzel görünür ama içine girebildiğinde ilginç sürprizlerle karşılar seni.Herkese özel bir davetiyesi yoktur.Kim isterse onunla arkadaşlık edebilir.Kimi zaman çok güzel bir uzun yol arkadaşı,kimi zaman elinde tuttuğun br balondur, az sonra uçabilir...Hayatımızın balon olmaması dileğiyle...((:

24 Ocak 2009 Cumartesi

15 Ocak 2009 Perşembe

KORKTUM!

Hoşçakal sevdiğim
Hoşçakal annecim
Hoşçakal babacım
Hoşçakalın hepiniz...
Sevdik,sevildik öyle zannettik
Vazgeçildi sevdalardan
Yoksayıldı hayaller
Parçalandı güvenler
Yıkıldı,dağıldı hepsi birer birer
Ben ölüyorum yana yana
Bombalar doğar benim hayatıma
Gelin görün bizi
Yaptığınızı görün
Gelin görün bizi
İftihar edin
Yaptığınızı görün
Kan yerine oysa gül kokmalıydı her yer
Silah yerine bebeklerle,arabalarla oynamalıydı çocuklar
Okumalıydı gençler
Kalbimde yarım kalan
bir tutkudur benimkisi
Acıyor canım,hem de çok
Kalbim kanıyor,ağlıyor hergün
Sevgi tomurcukları istiyor istiyor
bu kalp,bu toprak
Bomba değil!
Korkuyorum!

Kuşlar!...
Kuşları özledim.
Yurdumda uçan,penceremin yanına konan
Kuşları özledim.
Bombalar uçuyor şimdi kafamda
Olmayan penceremin yanında

Yakın,yıkın,ezin,çiğneyin
Ama bilin bu sizsiniz.
Bir çocuk ahıdır bu bilesiniz!

Seda.................

Gündemdeki SAVAŞ !!!LANET OLSUN!!!







Savaş insanlık adına,gerçekten utanılacak bir durum.İnsanların diğerinin başına bombalar yağdırması,kadınların,çocukların acı çekmeleri...Niçin?Hangi sebeple?Bu savaşlar çıkar.Dünyanın en güçlü silahlarına sahip olmak,o devletin daha fazla zengin,daha fazla hakim,daha fazla güçlü olmak için dünyayı ateşe vermeye hakları var mıdır?



Unutmayalım ki felaketten başarı olmaz,kan ve ateşten ise mutluluk doğmaz.Gereksiz yere ateşle oynayanların ise eli yanacaktır;fakat yine gidenler girmiş yine olan halka olacaktır.Anneler,babalar büyük fedakarlıkla,gözlerinin içine bakarak büyük ufuklarla sevgi ile besledikleri çocuklarını ne yazık ki böylesine anlamsız bir savaşta onları vakitsiz kaybedebilirler.Onların tek tesellisi çocuklarının vatan uğruna şehit olmalarıdır.Ancak,bu acı onlar için dinmeyen bir ateştir.



Alahı'ın insanlara verdiği akıl,fikir,anlayış va vicdan bir araya gelip bu savaşı önleyememiş olması bir insanlık ayıbıdır.Gelecekte ise dünya tarihini yazanlar bu olayı "Kara Leke"olarak adlandıracaklardır.






"İnsan Olmaktan Utanıyorum."

İşte Fanta Gençlik Festivali ve Sertap Erener,Beyaz,Emre aydın(2008) ÇOOOK GÜZELDİ....











Biraz Gülelim Dedim! :-))))

BİR BENDİM


Gelecek dediler

Seni seviyor dediler

Yalanmış

Koskocaman bir yalan

Meğer ölüm haberini saklıyorlarmış benden

Sevdiğin doğru

Ölümün yalan

Yalan yalan inanmıyorum.

Hani beni terk etmeyecektin

Hani verdiğin söze sadıktın

Sen de bir yalanmışsın

Hem de kocaman bir yalan


Ne gece yardım etti bana

Ne de yağan yağmurlar

Acımı geçirecek ne de bir ilaç bulabildim kendime

Şimdi sadece seni düşünerek,

Acıma daha da çok acı katıyorum

Bir bendim seni düşünen,

Bir bendim senin için sabahlara kadar ağlayan,

Bir bendim senin yokluğunu hisseden,

Ne yokluğunu dinderecek bir çiçek açtı günüme

Ne de uzaklar yakın oldu.

Bitmek bilmeyen hasretime iyice hasret oldun.

Seni özledim

Gel artık hadi

Yalan söylemek günah

Ve bana bir işkence

Hadi sürdürme artık yalanı

Dön artık geri

Dön artık sevdiğine

Özledim SENİ!

Seda...............

Eskiye Dönüş...











ANNECİĞİMİN GÜNÜ İÇİN HAZIRLANAN HOŞ :) MAMALAR (:
















14 Ocak 2009 Çarşamba

"Hayattır" İşte Bu Kısa Olan



Kimine göre matemetik,kimine göre bir edebiyattır,bu içinde yaşadığımız "Hayat".Herkese farklı farklı davranır.Zengininden fakirine,mutlusundan üzüntülüsüne...Bazen acımasız,bazen duyarlı,bazense adil.Belki de içinde bulabileceğimiz binlerce değişik duygudan bir tanesi,bizi mutlu edecek olan.Kimine göre sağlık,kimine göre aşk bu hayatta önemli olan.

Aslında hayat dediğimiz biz insanlar değil miyiz?Biz insanlar...Birbirimize duygularımızı yüklediğimiz.Hayatın bizi değil,bizim hayatı çevirdiğimiz.mutlulukları,acıları birbirimize kattığımız biz insanlar değil miyiz?Bana aşkı yaşatacak olan,bana ölüm acısını yaşatacak olan bir insan değil mi?Bu önemlidir işte insanlara insan gibi davranmak .Bizden karşılık beklemeden sıcağından yararlandığımız,"Güneş" değil midir?İnsanlar da öyle olmalıdır.Karşılık beklemeden sevdiğmiz sevmediğimiz birisine "Seni Seviyorum"demek.Önemli olan mutlu etmek,mutlu olşmaktır.

bir kalp kırmak kolaydır fakat;onu onarmak düşündüğümüzden uzun zaman alır.Biz sevgi düşmanı değil;sevgi dostları olamk için çabalayalım.Bu hayatta gerçekten yalnız olmadığımız düşünsekte her insana bana göre yalnızdır.Zaten sonunda ölüm değil midir bizi yalnız kılan.
Seda.................